21 Aralık 2024 Cumartesi
DEPREM UZMANI PROF. DR. NACİ GÖRÜR, İTSO’NUN DAVETLİSİ OLARAK GELDİĞİ İSKENDERUN’DA ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU
Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, yüzyılın felaketine neden olan 6 Şubat depremleriyle, on binlerin yaşamını yitirdiği Hatay ile İskenderun’u depreme dirençli şehir yaratmak için herkesin katkı vermesi gerektiğini söyledi.İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası’nın davetlisi olarak gelen deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, Belediye Kültür Sarayında her kesimden katılımcılara yönelik deprem konferansı verdi. Kaymakam Murat Sefa Demiryürek, Hatay Milletvekilleri Nermin Yıldırım Kara, Necmettin Çalışkan, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen Belediye Başkanı İbrahim Gül, Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Emin Ünalan, eski Milletvekili Suzan Şahin, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Levent Yılmaz ile çok sayıda vatandaşlar da katıldı.Açılış konuşmasını İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Levent Yılmaz’ın yaptığı konferansta deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, depremin ciddiye alınması gereken büyük bir sorun olduğuna işaret ederek “Eğer işi ciddiye alırsak, biz İskenderun’u hükümetin de yardımıyla deprem dirençli hale getiririz. Depreme dirençli İskenderun’un yaratmalıyız. Bunu yaratacak olanlar merkezi yönetim, yerel yönetim ve halk, üçü birden hareket edecek” dedi.
“İSKENDERUN’UN DEPREM KAYNAĞI BİRDEN FAZLA”
İskenderun’da deprem üreten kaynakların birden fazla olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Naci Görür “Kimi kent vardır sadece deprem kaynağı bir tanedir, sizin öyle değil! Sizin hem doğunuzda, kuzeyinizde var, hem batınızda var, hem denizde var. Birden fazla İskenderun’u tehdit edecek deprem kaynağı var. Bu bölge çok ciddi bir deprem bölgesi. Burası deprem üretecek, mahkûmdur üretmeye. Deprem üreyecek, olacak neden? Çünkü dünyanın nabzıdır deprem. Eğer bu dünyada deprem olmazsa, dünya yaşamaz. Ölü deniz fayı, Arap levhasıyla Afrika levhası arasındaki sınır, bu da deprem üretmeye mahkûmdur. Bizim İskenderun’a bakarsak hem Doğu Anadolu’dan darbe alabiliyor, hem ölü deniz fayından alıyor. Bunun tamamını levha sınırı olarak düşününün, hem bu fay hem diğer fay etkisi, bizim bölgeyi etkiliyor” diye konuştu.Doğu Anadolu fayının bir özelliğinin Maraş civarından bu fayın ayrılıp, İskenderun’un batısına Yumurtalık, Osmaniye’ye Adana havzasına geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Naci Görür “Şimdi siz orası Adana diyorsunuz. Ben hiç öyle demiyorum. İskenderun körfezinin bir yanı siz bir yanı onlar. Orada olabilecek bir deprem de sizleri etkileyecektir” dedi.İskenderun Sahilinde yaşanan çökme ve alınacak önlemlerle ilgili de bölgede ciddi araştırma yapılması gerektiğine de vurgu yapan Prof. Dr. Naci Görür “GPS ve INSAR dediğimiz bir yöntemle burada araştırmak lazım, uydu sistemleriyle. Burada gerçekten bir çökme var mı, çökmenin hızı ne ve bu çökmeler nerede devam ediyor? Onu araştırıp haritaladığımız zaman gerçek problemi görürüz. Eğer o araştırma sonucu burada çökme yoksa sahile yapılan o duvar doğrudur ama eğer çökme devam ediyorsa o iş çözüm değil. Örneğin Belediye başkanımız yarın ‘İskenderun’u depreme hazırlıyorum bismillah’ dedi. İlk yapacağı iş İskenderun’un mikro bölgeleme çalışmasını yapmak, o bölgenin topografyasını ayrıntılı ortaya koyacak” şeklinde konuştu.Ölü deniz fayının kollarının kırılması halinde yine depremle karşı karşıya kalınacağına değinen Prof. Dr. Naci Görür “Ben bunların hemen kırılacağını düşünmüyorum, çok yavaş faylar. Adana havzasındaki bu fayların ise sıkıntılı olduğunu söyleyebilirim. İskenderun’da artık büyük deprem olur mu? Sadece Doğu Anadolu’yu (fayını) düşünerek, olmaz derim. Yumurtalık’taki faylar kırılırsa, yine sizi etkiler. Veya şu anda kırılmamış ölü denizin kolları kırılırsa, yine sizi etkiler. Ölü denizin kollarının kırılması çok geç zaman alıyor” diye konuştu.Deprem sonrası yapılaşmayla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Naci Görür şunları söyledi: “İskenderun’un özellikle ova ve denize yakın kesimine, o bölgede olabilecek taşma oranlarına, alüvyon zeminlere yüksek bina yaptırmayın. Belediye başkanı da hiç zahmet etmesin, halkı eğitmedikçe depremden öncesinde, sırasında ve sonrasında ne yapacağını çocuktan tut, 80 yaşındaki adama kadar o işi işlemeyip anlatmadığınız sürece bu işi beceremeyiz. Çünkü belediye başkanımız kazara Adana’ya seyahate gitse sekiz tane kaçak kat çıkar. Şimdi bizim İskenderun’da belediye başkanımız isterse bütün altyapısının deprem dirençli olup olamadığını, eğer değilse nerede kırılacağını, kaç kırık olacağını hesaplamamız mümkün. Belediye inceleme ekipleri oluşturup, ya görsel, ya aletsel olarak o ekipler yetiştirilebilir. İskenderun’a göndeririz, hangi binalar deprem dirençli, hangi binalar dirençsiz, yaptığımız haritalarda en büyük darbeyi yemeye yakın bölgelerde olmak kaydıyla evleri elden geçiririz. Bu işi fakir fukaraya bırakamayız, yani siz yapın, evinizi isterseniz güçlendirin, isterseniz yıkın değil, devletin şefkatini, gücünü merhametini kaynağını vatandaşıyla paylaşıp, vatandaşı cesaretlendirerek bu işi yaparız.”