KAŞIKÇI: BU KEŞİF TÜRKİYE’NİN AYAK SESİDİR

Milliyetçi Hareket Partisi Hatay Milletvekili Dr. Lütfi Kaşıkçı, nadir elementlerin keşfine dikkat çekmek için partisi adına TBMM’de söz aldı.
MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, Eskişehir’in Beylikova ilçesinde havacılık, savunma, uzay sanayi, biyomedikal gibi alanlarında kullanılan nadir toprak elementleri keşfine işaret ederek, kürsüden bu elementin numunesini gösterdi. Türk mühendisleri tarafından keşfedilen bu cevherin içerisinden bu elementlerin ayrıştırılması için tesisler yapıldığını dile getiren Kaşıkçı, “Tesislerin devreye girmesiyle birlikte Beylikova’daki bu maden alanından ağırlık olarak 10 element çıkarılacak, yıllık 570 bin ton cevher işlenecek, buradan 10 bin ton nadir toprak oksitleri elde edilecek ve bunun yanında 72 bin ton barit, 70 bin ton florit, 250 ton toryum çıkarılacaktır. Toryum, bildiğiniz üzere yeni nükleer teknolojiler için çok çok önemlidir.” bilgisini paylaştı.Kaşıkçı, kritik ham maddelerin en başında nadir toprak elementlerinin bulunduğunu, Türkiye’nin, dünyanın en yüksek rezerve sahip ikinci ülkesi olduğunu belirterek, “Bu keşif yeni yüzyılın Türkiye Yüzyılı olacağının işaretidir. Bu keşif enerjide ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtarmaya çalışan Cumhur İttifakı’nın ortaya koyduğu vizyonun eseridir.” yorumunda bulundu. Vekil Kaşıkçı yaptığı konuşmada; “2023 yılı Enerji Bakanlığı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz alınmış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi ve ekran başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. Bugün sizlere ülkemizde gerçekleştirilen bir keşiften bahsetmek istiyorum. Ceyhan’da bulunan petrolden bahsetmeyeceğim, Şırnak Gabar Dağı’nda bulunan ve miktarı açıklandığında herkesi sevince boğacak petrolden de bahsetmeyeceğim, Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de yapılan derin deniz sondajlarından da bahsetmeyeceğim; bugün sizlere madencilik alanında yaşanan çok önemli bir keşiften bahsetmek istiyorum. Bu keşfi, bugün, bu kürsüde dile getirmemin iki önemli sebebi vardır: Birincisi, böylesine önemli bir keşfin kamuoyunda yeteri kadar yer bulmadığına inanıyorum. İkincisi ise son zamanlarda ülkemizin geleceğini Batılı adreslerde ve orada yaşayan yabancı bilim insanlarının aklında arayanlara inat, ülkemiz kurumlarının ve çalışanların neleri başarabileceğinin hikâyesini sizlere gösterme arzumdur. Bakın bakalım, Batı kompleksi karşısında Türk aklını görmezden gelenler aslında neleri ıskalıyorlar. Belki de bir çoğumuzun ilk defa duyacağı nadir toprak elementlerinden bahsetmek istiyorum ki adından da anlaşılacağı üzere nadiren bulunan doğal bir zenginliktir. Dünya genelinde yıllık sadece 170 bin ton üretilmektedir; üretiminin ise yüzde 80’ini, sahip olduğu 800 milyon ton rezervle tek başına Çin karşılamaktadır. Yani dünya piyasasını Çin elinde bulundurmaktadır. Öyle ki Çin, bu gücünü Kuzey Çin Denizi’nde hâkimiyet mücadelesi verdiği Japonya’ya karşı bir silah olarak da kullanmaktadır.

ÜLKEMİZ PİYASANIN EN ETKİLİ OYUNCUSU KONUMUNA YÜKSELDİ

Adından da anlaşılacağı üzere nadir bulunan bu elementler havacılık, savunma ve uzay sanayisi, tıp sanayisi, uydu haberleşme, akıllı füzeler, yakıt hücreleri, fiber optik, lazer, sensör, x-ray görüntüleme, optik camlar, süper alaşımlar, bataryalar, katalizörler, petrol ve doğal gaz sondaj kuyuları, enerji depolama sistemleri, rüzgâr tribünlerinin motor ve jeneratörleri, hibrit otomobil motorları, elektrikli otomobiller gibi alanlarda kullanılmaktadır. Yakın zamana kadar bu alanda dışa bağımlı olan ülkemiz ise yeni keşifle birlikte piyasanın en etkili oyuncusu olma seviyesine yükselmiştir. Eskişehir’e bağlı Beylikova ilçesi sınırları içinde yapılan çalışmalar neticesinde tam 694 milyon tonluk nadir toprak elementi cevheri keşfedilmiştir, bu da keşfettiğimiz bu cevherin bir numunesidir. Kim tarafından keşfedildi? Tabii ki Türk mühendisleri tarafından. Şimdilerde ise bu cevherin içerisinden bu elementlerin ayrıştırılması için tesisler yapılmaktadır. Tesislerin devreye girmesiyle birlikte Beylikova’daki bu maden alanından ağırlık olarak 10 element çıkarılacak, yıllık 570 bin ton cevher işlenecek, buradan 10 bin ton nadir toprak oksitleri elde edilecek ve bunun yanında 72 bin ton barit, 70 bin ton florit, 250 ton toryum çıkarılacaktır. Toryum, bildiğiniz üzere yeni nükleer teknolojiler için çok çok önemlidir. Peki, bu cevherden toryumu kim çıkartacak? Tabii ki Türk mühendisleri çıkaracak. Yapılan bu keşfin önemi belki bugün için ülkemizde yeterince anlaşılmamış olabilir ancak bir noktaya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Avrupa Birliği Komisyonun yayınladığı 207 no.lu Rapor’a göre bazı ham maddeler tedarik riski ve ekonomideki önemine göre kritik ham maddeler olarak kabul edilir. Kritik ham maddelerin en başında ise nadir toprak elementleri bulunuyor ki şu an için dünyanın en yüksek rezerve sahip 2’nci ülkesi konumundayız.

BU KEŞİF TÜRKİYE’NİN AYAK SESİDİR

Ülkeler arasındaki siyasi ve stratejik çekişmeler tedarik zincirinde büyük riskler oluşturmaktadır. Bununla birlikte birçok sektörde kullanılmakta olan nadir toprak elementlerine olan talep, mevcut ve yeni teknolojik gelişmelere bağlı olarak sürekli olarak artacaktır. Evet, değerli milletvekilleri, Avrupa Birliği Komisyon Raporuna göre en kritik ham madde olarak belirtilen nadir toprak elementlerinde ülkemiz 694 milyon ton rezervle dünyanın Çin’den sonra 2’nci en büyük rezervine sahiptir. Bu keşif ülkemizin başarısıdır. Bu keşif Türk mühendisliğinin zaferidir. Bu keşif kurumlarımızın iftiharıdır. Bu keşif üretime dayalı yeni ekonomik modelin ilk çıktılarındandır. Bu keşif yeni yüzyılın Türkiye Yüzyılı olacağının işaretidir. Bu keşif enerjide ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtarmaya çalışan Cumhur İttifakı’nın ortaya koyduğu vizyonun eseridir. Bu keşif değerli devlet adamı ve bilim insanı Sadrettin Alpan’ın “İnsanı maden yaşatır.” sözünün hayat bulmasıdır. Bu keşif MTA’nın kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayalinin gerçekleştiğinin göstergesidir. Bu keşif Türkiye’nin ayak sesleridir; ayaklandık, geliyoruz” dedi.