HMKÜ’NÜN YENİ REKTÖRÜ VEYSEL EREN, DEVİR TESLİM TÖRENİNDE YÖNETİM VİZYONUNU DUYURDU
Resmî Gazete’de yayımlanan 2022/655 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereğince Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Veysel Eren, Rektörlük Toplantı Salonunda gerçekleşen törenle görevi Prof. Dr. Hasan Kaya’dan devraldı. Törende yönetim vizyonunun ana hatlarını paylaşan Rektör Eren, Türkiye Yüzyılını temele alan Sürdürülebilir Kalkınma odaklı stratejik eylem planını, şehir markasında ‘Hatay Yüzyılı’ vurgusuyla duyurdu. 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun 13’üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2’inci, 3’üncü ve 7’inci maddeleri gereğince Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörlüğüne atandığı Resmî Gazete’de ilan edilen Prof. Dr. Veysel Eren, devir teslim töreni konuşmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’a teşekkür ederek başladı. Adaylık düşüncesinin dayanakları ile yönetim yaklaşımının aynı kökten beslendiğine değinen Rektör Eren, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde duyurulan ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonunda üniversitelere yüklenen misyonun tüm kurumsal paydaşlara dağıtılan ortak sorumluluğunu yönetim kademesinde sürdürülebilir kılmak adına kendime çıkardığım pay aday olmaktı. Kendime ve kurumsal paydaşlığımla övündüğüm Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi ailesine duyduğum güven ile Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Yükseköğretim Kurulu Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar’ın şahsıma duydukları güvenin örtüşmesi, cesaret veridicir.” ifadelerini kullandı. Konuşmasının devamında bir diğer teşekkür atfını da görevi devraldığı Prof. Dr. Hasan Kaya’ya ayıran Rektör Eren, yönetimin bir gelenek olduğuna vurgu yaparak, “Asırlık geçmişten, asırlık geleceğe giden bir başarı hikayesinin dönüm noktasında, çığır açıcı hedeflerimizle tarih yazmak adına sağlam bir temel üzerinde yükseleceğimizin bilincindeyiz. Bu vesileyle, 8 yıllık yönetimi üresince birlikte çalışmaktan memnuniyet duyduğum Rektörüm Prof. Dr. Hasan Kaya’ya emekleri için teşekkür ederim. Bundan sonra da hem bir doktor olarak, hem de tecrübeli bir büyüğümüz olarak birikimlerini bizlerle paylaşmasını canı gönülden temenni ediyorum.” dedi.
“Sürdürülebilir Tarihin Kırılma Evresinde Liderlik Vizyonu”
Teşekkür ve selamlama hitabının ardından yönetsel vizyonunun çerçevesini sunan Rektör Eren, ‘Türkiye Yüzyılı İdealiyle Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına Paydaş Olma’ vizyonunun, tarihsel bir kırılmanın eşiğinde yer alan küresel insanlığa liderlik etme hedefine katkı sunacak bir makro vizyon olduğunun altını çizdi. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarıyla Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi yönetim anlayışı arasındaki kesişmeyi öne çıkaran Rektör Eren, “Kadim şehrimiz ve mümbit ilimiz, tarımdan ticarete, turizmden sanayiye, coğrafi güzelliklerinden tarihi zenginliklerine birçok alanda muhteşem potansiyeli olan bir yerdir. Ancak bu potansiyel henüz yeterince harekete geçirilememiş ve açığa çıkarılamamıştır. Bu potansiyelin ortaya çıkarılmasında ve ilimizin hak ettiği gelişmişlik düzeyine yükselmesinde hepimize önemli sorumluluklar düşmektedir. Üniversite olarak bizler tüm akademik ve idari kadrolarımızla bu potansiyelin ortaya çıkarılmasında sorumluluk üstlenmeye hazırız. Üniversite olarak ilimizdeki tüm sektörlerimizle yapıcı işbirlikleri geliştirerek ilimizin gelişmesine katkı sağlamak ve Ülkemizin “Türkiye Yüzyılı İdeali ile Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının” bir paydaşı olmak önceliklerimizin başında gelmektedir.” şeklinde konuştu.
“Herkes için, Herkesle Bütünleşme”
Türkiye Yüzyılı vizyonuna ulaşmak için bir reçete olarak Sürdürülebilir Seferberlik Hareketi üzerinde önemle duran Rektör Eren, “Bu amaçların gerçekleşmesi için yönetim olarak temel stratejilerimizden birisi akademisyenlerimiz, öğrencilerimiz, şehrimiz, ülkemiz, dünyamızla bütünleşmek; gücümüzü, birikimimizi, enerjimizi, gayretimizi başta üniversitemizin, ülkemizin ve bölgemizin ideallerini gerçekleştirmek için kullanmak olacaktır. Tüm platformlarda ve her düzeyde, kurum içi ve kurumlar arası, ulusal ve uluslararası ortaklıklar kurmak; yönetimimizin önceliği olacaktır. Medeniyetin kök saldığı ve dünya mirasının taşıyıcısı olan bir şehrin kurumları ve insanlarına yaraşır şekilde herkesin ortak olduğu yeni bir liyakat, adalet ve istişareye dayalı demokratik yönetim kültürünü hep birlikte inşa edeceğiz. Hedeflerimiz büyük, yolumuz uzun ve meşakkatli. Ancak bizler de bu büyük hedefleri gerçekleştirmek için bilgi, anlayış, tecrübe ve hepsinden önemlisi heyecan ve tutkuya sahip insanlarız. Sözünü ettiğimiz bütünleşmeyi tesis edebilmek için; öncelikle kendi içimizde her bir hücremiz ve dokumuzla bütünleşeceğiz; akademisyenlerimizle, idari personelimizle ve öğrencilerimizle bütünleşeceğiz; şehrimizle bütünleşeceğiz; şehrimizin kurumları, kültürü ve sorunlara çözüm yollarıyla bütünleşeceğiz, dünyayla ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarıyla bütünleşeceğiz…” diye konuştu.
“Hatay Markasına Değer Katmak”
Şehir markalamanın ve kurumsal itibarın önemini kavrayan bir yönetim anlayışını hayata geçireceklerini bildiren Rektör Eren konuşmasının kapanışında, “Hatay’ın önemli bir değeri olan Üniversitemiz, hızla kurumsallaşmasını tamamlayacak, kendi kurumsal marka değerini artıracak ve Hatay markasının dünyada bilinen bir marka olması için tüm katma değerli faaliyetlerinde şehrimizle aidiyet ilişkisini ön planda tutacaktır. Üniversitemiz, medeniyetler beşiği olan Hatay’ın sürdürülebilir kalkınması için ‘kamu-üniversite-sanayi iş birliği’ modelini diğer tüm paydaşlarımızı da içine alacak şekilde genişleterek, dinamik bir iş birliğine dönüştürecektir.” ifadelerine yer verdi.
“Sürdürülebilir Yüzyıllara Doğru…”
Türkiye Yüzyılı vizyonunu geleceğin tüm yüzyılları boyunca sürdürülebilir kılmaya ‘Hatay Yüzyılı’ ile bölgesel katkı hedeflediklerini dile getiren Rektör Eren şunları kaydetti: “Ülkemizin geleceğinin parolası olan sürdürülebilir yüzyıllar teması, vizyon Türkiye Yüzyılını bir defaya mahsus olmadan devamlı kılmak için gereken vurguyu içermektedir. Bu vizyon, gelecek algısının tamamına yüklenmiş bir ‘kızıl elma’ hedefidir. Yapmamız gereken ise geçmiş ile gelecek arasındaki köprünün güçlenmesi için sorumluluk üstlenmek ve gayret göstermektir. Geçmişten gelen kronik sorunların geleceği belirsizleştirdiği bir krizler çağında, krizleri bertaraf edecek sürdürülebilir çözümlerle sorunsuz bir gelecek için yeni bir döneme başlıyoruz. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yılına hazırlanan ve kenetlenen bir milletin güzide kurumlarından birinde yönetim sorumluluğunu üstlenmek, bu ideallerle bütünleşmeyi ve katkı yapmayı gerektirir. Bunun için ihtiyacımız olan şey, birikimimizi ve enerjimizi bu ideallerin gerçekleşmesi için harcamaktır, sorunun değil çözümün parçası olmayı kendimize şiar edinmektir. Çünkü Hatay Yüzyılı ile Türkiye Yüzyılı arasında entegre bir bağ vardır.”.
“İş Birlikli Akademik Üretim Kültürü”
Akademik üretimde çığır açan bir seferberlik için tam katılımlı yönetim vizyonu hedefini duyuran ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi camiasına seslenen Rektör Eren, “Dünya’da ve Türkiye’de üniversitelerin her yıl düzenli olarak izlendiği ve çeşitli faaliyetleri ile sıralamaya tabi tutulduğu günümüzde, akademik çalışmalarımıza hız vermek, üniversitemizi ülkemizde ve dünyada daha iyi yerlere getirmenin gayreti içinde olmak temel görevimizdir. Bizler eğitim-öğretim kalitemizi, fiziksel ve teknolojik altyapı ihtiyaçlarımızı hızla karşılamanın, sorunlara yapıcı çözümler üretmenin, kurumsal kapasiteyi geliştirmenin, huzurlu ve herkesi kucaklayan bir yönetim anlayışını yerleştirmenin gayreti içinde olacağız. Bu yolculuğun zorlu ve meşakkatli olduğunu biliyorum. Ancak üniversitesini ve ülkesini seven, işine aşık siz değerli yol arkadaşlarımla bu zorlu yolculuğu başarıyla tamamlayacağımıza olan inancım tamdır. Bu Üniversite, Rektörlük görevi ile şahsıma emanet edildiği kadar, bulunduğunuz unvan ve pozisyon itibariyle her birinize de emanet edilmiştir. Devletimizin bu kutsal emanetini, milletimizin üzerimizdeki hakkını her an hissederek sahipleneceğinizi ve meşaleyi her geçen gün daha ileriye taşıyacağınızı biliyorum. İşbirliğiniz, katkınız ve sabırlı gayretleriniz için şimdiden sizlere teşekkür ediyorum.” dedi.
“Yerelden Evrensele Vizyon Birliği”
Yönetimde ilke ve değerler belirlerken yerelin zenginliğinden güç alan bir evrensel bakış açısını benimseyeceklerinden söz eden Rektör Eren, “Üniversite ontolojik olarak yerel, bölgesel ya da ulusal olmaktan ziyade üniversaldır, yani uluslararasıdır. Uluslararasılaşma olmadan üniversite olmaz. Bu nedenle üniversitemizin uluslararasılaşma kapasitesini artırmak için, uluslararası akademik işbirlikleri ve projelerin geliştirilmesi, üniversitemize uluslararası öğrenci kazandırılması, uluslararası akademik yayın ve etkinliklerin teşvik edilmesi bir başka öncelikli hedefimizdir. Aynı zamanda evrenselliğin tamamlayıcı dinamiği olan şehrimizin ve bölgemizin etkili işbirliğine ve bölgesel kalkınmaya olan ihtiyacının bilincindeyiz. Üniversitemiz tüm çalışanlarıyla, yerel kalkınmaya yönelik paydaşlarla etkin işbirliğine, ARGE ve teknoloji geliştirmeye öncülük etmek durumundadır. Öğrencilerimize staj ve istihdam olanaklarını geliştirebilmek için de paydaşlarımızla etkili işbirliğine ihtiyacımız olduğunun farkındayız.” ifadelerini kullandı.
“Öğrenci Odaklı Üretim Doktrini”
Öğrencinin merkezde olduğu bir üretim metodunun çağdaş dünyanın eğitim doktrini olduğundan bahseden Rektör Eren, “Araştırma ve topluma hizmet görevlerimizin yanı sıra, en önemli sorumluluğumuz, kuşkusuz, bizlere emanet edilen, ailelerinin ve ülkemizin umudu olan gençlerimize sahip olduğumuz bilgi ve tecrübeyle rol-model olarak rehberlik etmektir. Mezunlarımızın acımasız rekabetin hüküm sürdüğü küresel dünyada ayakları üzerinde durabilmeleri ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin muasır medeniyetler seviyesine ulaşmasına katkıda bulunabilmeleri, ancak bizlerin bu sorumluluğumuz çerçevesinde çalışmamıza bağlıdır. Bu üniversite, bu akademik ve idari kadrolar ve her türlü fiziki alt yapı, öncelikle geleceğe ilişkin kariyer hayallerini ve umudunu bizlere bağlayan öğrencilerimiz içindir. Bu nedenle her bir akademik ve idari personelimiz, üniversitemizi tercih eden, hayallerini ve umutlarını bize bağlayan öğrencilerimize değer katmayı şiar edinmek zorundadır.” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.