DEPREMDE HATAY’DA 16 KİLİSE YIKILDI!
Hatay genelinde 16 kilise depremden dolayı hasar aldı ve zarar gördü
Kahramanmaraş merkezli depremlerin birçok ibadethaneleri yerle bir ettiği, ağır hasara neden olduğu Hatay İskenderun ilçesinde 151 yıllık Karasun Manuk Ermeni Kilisesi de hasarı yüzünden ibadete kapalı, onarılmayı bekliyor.İskenderun’da 1872 yılında ermeni ustası ve ermeni cemaat ile yapılan 2000 yılında da duvarları taş yapı olarak bir restorasyondan geçerek kullanıma açılan Karasun Manuk Ermeni Kilisesi 6 Şubat depreminden hasar aldı.Duvarlarda dökülme, yerdeki çatlaklar sebebiyle Kültür ve turizm bakanlığına bağlı olarak restore edilmesi için başvurularda bulunulan Karasun Manuk Ermeni Kilisesi’nin Vakıf Başkanı Yusuf Tabaş, “Bu deprem ibadetimizi yarıda kesti, kilisemizin restorasyon durumu şu anda kültür ve turizm Bakanlığı’na bağlı olarak ilerlemektedir” dedi.
ŞU AN İBADETLER KAPALI
Kilisenin ortada bulunan sulak denilen bölümün yıkıldığını, zemininde çökmeler meydana geldiğini belirten Yusuf Tabaş “Kilisenin içyapısı çok bozulmamış gibi görünse de yer yer çatlaklar ve zeminde bazı çatlamalar var, şuan ibadetlere kapalı. Yapılacak bir işlem yok, sulaklarımız zarar gördüğü için herhangi bir işlem yapmamaktayız ama gerekirse salonda ya da diğer kiliseleri kullanarak ibadetimiz yapmaktayız. Kırıkhan Kilisemiz maalesef yıkıldı. Orada hiçbir şekilde ibadet yok artık ama burayı bir şekilde daha aktif kullanıyorduk. Aynı zamanda Vakıflı köyündeki kilisede de tadilat yapılıyor. Şu an için kilisemizde ibadet yapılmamakta, Antakya’da Altınözü’nde Samandağ’da Vakıflı köyünde, Arsuz, İskenderun’daki mevcut kiliselerimizin hepsinde zarar gördü ve hemen hemen hepsi yıkıldı, hiçbir şekilde ibadet yapılmamakta” diye konuştu
16 KİLİSE HASAR ALDI
Hatay genelinde 16 kilisenin depremden dolayı hasar aldığını ve zarar gördüğünü sunakların hasar aldığını, yer yer çatlakların olduğunu, restorasyon ve tadilat beklediklerini aktaran Peder Avedis Tabaşyan da “Bundan dolayı da ibadete kapalı kiliselerimiz. Kültür ve Turizm Bakanlığının restarosyona başlama kararını bekliyoruz. İki kilisemiz bu bölgede Vakıflı ve İskenderun kiliseleri, en az hasarla depremi atlattı. İki tane küçük sunağımız yıkıldı ve sunağımız yerinden oynadı ve şu anki kilisemizde ne yazık ki kullanımda değil. Tarihi bir kilise olması sebebiyle ayinlerimizi yapamıyoruz. Aynı şey Vakıf köyümüz için de geçerli. Köyümüzdeki kilisemiz tarihi değil ama yanındaki müştemilat, kalınan odalar ve evler çok büyük bir hastane gördü. Kilisemiz aynı şekilde sunakları yıkıldı ve vaftiz havuzumuz yıkıldı. Biz bunlarla ilgili çalışmalar için başvurularda bulunduk. Aslında önemli olan o çalışmaların bir an önce işleme sunulması, tarihi eser de olsa bir an önce ayağa kaldırılması için biz devlet büyüklerimizden bununla ilgili çalışmaları bekliyoruz” şeklinde konuştu.
TÜM İBADETHANELER AYAĞA KALDIRILMALI
Depremde sadece kiliseler değil tüm ibadethanelerin bir an önce yapılmaları için dualarda bulunduklarını sözlerine ekleyen Peder Tabaşyan bu ibadetlerin ayağa kalkması, cemaatleri için bir araya gelmesi anlamına geleceğini ifade etti.Ermeni Kiliseleri Anadolu sorumlusu olması nedeniyle, deprem bölgesindeki diğer illerde de ibadethanelerinin yıkılıp, hasar gördüğünü vurgulayan Peder Avidis Tabaşyan şunları paylaştı: “Malatya, Elazığ, Sivasta ve Hatay’da depremin etkisini derinden hissedildi. Kiliselerin bir çoğu ağır hasarlı yıkılmış ve tarihi kiliselerinde restorasyon gerekiyor. Kırıkhan’da da bir kimsemiz var, her ne kadar cemaatimiz olmasa da o kilisemizde maalesef yerle bir oldu. Deprem vesilesiyle ve şu an orası sadece toprak yığının bir an önce onların yapılması için tüm çabalarımız, bu bölgenin bir an önce ayağa kalkmasıdır. Aynı zamanda Anadolu sorumlusu olduğum için Anadolu’da da kiliselerimiz var, bazı yerlerde cemaatlerimiz var, özellikle Malatya’da Elazığ’da Sivas’ta cemaat köylerimiz var. Malatya’da olan deprem oradaki cemaatlerimize de zarar verdi, oradaki kiliselerimiz daha hasar gördü. Biran önce ayağa kalkması gereken, Hatay’ın özelliği şu; kimse birbirine ayırtmaksızın herkes kendisiymiş gibi görüp birbirine destek olmaya çalışıyor. Bütün kiliselerimiz, bütün kardeşlerimiz ile hep beraberiz…”